12 Eylül 2011 Pazartesi

Güz Temizliği ve Hoşgeldin Sonbahar

      İyice boşladım buraları,bir iki blog okumakla bir kaç yorum yapmakla idare ediyorum.
Sonbahar bütün ihtişamıyla geldi. Ben sonbaharın ılıktan çok sıcağa yakın geçenlerini, havanın puslanmadan sadece nemsiz ve berrak olup bunaltıcı sıcaklarını geri çekenlerini seviyorum.Sarı kızıl yapraklarsa tam bir senfoni..Kelimelerin yeteceği yok anlatmaya..
      Gerçi beni hüzünlerden hüzünlere gönderiyor bu solgun güneş, dökülen yapraklar ama bu muhteşem sanat ve güzellik karşısında insanın dilinin tutulmaması mümkün değil.
      Gelelim bana..Bu sıra eve sarmış durumdayım.Hayatta en nefret ettiğim şey gereksiz eşyanın evde barınması. Başta kullanmadığım kıyafetler olmak üzere evdeki herhangi bir eşya artık benim gözümde tedavülden kalktıysa, kullanılacak gibiyse ihtiyaç sahibine, kullanılmayacak kadar kötü durumdaysa çöpe gitmeli.Biriktirmekten, evi gereksiz luzümsuz eşyalarla doldurmaktan hep kaçınmışımdır.İnternetten ikinci el satış bu tip eşyaları evden göndermenin başka bir yolu.Bir kaç satış bir kaç hibe ile  evi baya rahatlattım.Herkeslere tavsiye ederim ne kadar az eşya o kadar az yorgunluk.Eşyaların ayıklanması, dolap içlerinin dökülüp yeniden  yerleştirilmesi,atılacakların büyük bir keyifle atılması, ortalığın sakinleşip tenhalaşması beni  günlerdir uğraştırıyor ama bir o kadar da mutlu ediyor.Gerçi daha yapmak istediğim ve kafamda  binbir plan dolanıp duruyolar ama  henüz herhangi bir girişimde bulunmuşluğum, önemli  bir değişiklik yapmışlığım yok.

Bu telaşelerin arasında tekrar düzenli kreş günlerinin başlaması,hazırlıklar, öğretmen değişikliği, eğitim faaliyetleri ise hayatımızın ufak dalgalanmaları olarak  yerini aldı..
Sen ne zaman büyüdün be prenses bir taraftan heyecanlanıyor diğer taraftan da telaşa kapılıyorum elimden kayıp giden yılların hesabını yapınca..

 Bizimki simitle dalış denemeleri yaparken.Unutulmaz tekne gezintisinden kalan gülümseten kareler..
 

8 yorum:

  1. hahah prenses harika çıkmış :)
    şu atma meselesi bi de bizim eve uğrasa, zira o konuda hiç de başarılı biri sayılmam :)

    YanıtlaSil
  2. Süper dimi ne güldük ne güldük:)
    Hemen geleyim beni çağır büyük bir zevkle atarım düzenlenlerim yerleştiririm gözlerine inanamazsın:)

    YanıtlaSil
  3. en sevdiğim şey evden gereksiz, kullanaılmayanları çıkarmak :)
    yorgunluktan başka birşey yapmıyorlar. ama hangi ara evde birikiyorlar bilmiyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Çok haklısın Baharım o kadar haklısın ki nasılsa bölünerek çoğalıyorlar sanki??!!

    YanıtlaSil
  5. Ahh bizde bir girişsek şöyle çekmece dolap içlerine.. atsak atsak, versek versek rahatlasak... Ev doldukça huzursuzluk başlıyor bende de...

    YanıtlaSil
  6. Ahh o huzursuzluğu bilmem mi...Vermenin-atmanın dayanılmaz hafifliğini hiç bir şeye değişmem dolaplar çekmeceler hafifletip tenhalaşınca açıp açıp bakıyorum, bakmalara doyamıyorum:))

    YanıtlaSil
  7. Bi boş vaktinde bana da uğrasan iyi olucak canım zira ben hiç birşeyi kıyıp atamıyorum :(

    YanıtlaSil
  8. Gerçekten mi bak ilk bir iki şey göndermede belki zorluk yaşayabilirsin ama gittikten sonra yaşadığın rahatlamadan sonra bir daha hiç zorlanmayacaksın güven bana;)

    YanıtlaSil